1201’de, İslamın Altın Çağında Bağdat’ta doğan İranlı alim Nasreddin Tusi şair, filozof, matematikçi ve astronomdu; bir evrim sistemi öneren ilklerden biriydi. Evren’in bir zamanlar özdeş öğelerden oluştuğunu, sonra bunların kademeli olarak farklılıklaşıp bazılarının mineral haline geldiğini, bazılarının ise daha hızlı değişerek bitkilere ve hayvanlara dönüştüğünü öne sürdü.
Tusi’nin etik üzerine eseri Ahlak-ı Nasıri’de bir yaşam formları hiyerarşisi kurdu; burada hayvanlar bitkilerden, insanlar da diğer hayvanlardan üstündü. Hayvanların bilinçli iradesini insan bilincine doğru bir adım olarak gördü. Hayvanlar yiyecek aramak için bilinçli hareket edebilir ve yeni şeyler öğrenebilirler. Tusi bu öğrenme yeteneğinde, akıl yürütme yeteneğini gördü: “-Eğitilmiş at ya da avcı şahin, hayvan dünyasında gelişmenin daha yüksek bir noktasındadır.” dedikten sonrai “-İnsan kusursuzluğunun ilk adımları buradan başlar.” diye ekliyordu.
Tusi organizmaların zaman içinde değiştiğine inandı ve bu değişimde, kusursuzluğa doğru bir ilerleme gördü. İnsanların “evrim merdiveninin orta basamağında“, kendi iradesiyle daha yüksek bir gelişme düzeyine potansiyel olarak ulaşabilir olduğunu düşündü. Yalnızca organizmaların zaman içinde değiştiğini değil, bütün yaşam yelpazesinin hiçbir yaşamın olmadığı bir zamandan itibaren evrildiğini de öne süren ilk kişiydi.