Dört Element

Maddenin doğası, birçok antik Yunan düşünürü ilgilendirmiştir. Sıvı suyu, katı buzu ve gazlı sisi gören Miletoslu Thales, her şeyin sudan yapılmış olması gerektiğine inandı. Aristoteles’e göre “-Bütün şeylerin besini nemdir ve sıcak bile, ıslaktan yaratılmıştır ve ıslakla yaşar.” Thales’ten iki kuşak sonra yazan Anaksimenes dünyanın havadan meydana geldiğini öne sürdü: Hava yoğunlaşınca sis, sonra yağmur ve en sonunda da taş üretir.

Sicilya adasında Akragas’ta [Agrigento] doğan Empedokles daha karmaşık bir teori geliştirdi: Her şey dört kökten – element sözcüğünü kullanmadı – oluşur, yani toprak, hava, ateş ve su. Bu köklerin birleşmesi sıcaklık ve ıslaklık gibi nitelikler üretip toprağı, taşı, bütün bitki ve hayvanları meydana getirir. Başlangıçta dört kök, merkezcil kuvvet sevginin bir arada tuttuğu kusursuz bir küre oluşturmaktaydı. Ama zaman içinde kavga, merkezcil kuvvet, kökleri ayırmaya başladı. Empedokles’e göre sevgi ve kavga evreni şekillendiren iki kuvvettir. Bu dünyada kavga ağır basma eğilimindedir, hayatın bu kadar zor olmasının nedeni budur.

dört kök

Bu görece basit teori, 17. yüzyılda modern kimya gelişene kadar, çok az düzeltmeyle Avrupa düşüncesine – “dört vücut sıvısı”na işaret eden – egemen oldu.

ateş hava su toprak

Empedokles maddenin dört kökünü iki karşıt çift olarak görür: birleşip gördüğümüz her şeyi meydana getiren ateş/su ve hava/toprak.

empedokles

Dört Element Hakkında Tarihçe

MÖ 585 – Thales bütün dünyanın sudan yapıldığını öne sürer.

MÖ 535 – Anaksimenes her şeyin, suyun ve taşın da kaynağı olan havadan oluştuğunu düşünür.

MÖ 400 – Yunan düşünür Demokritos, dünyanın nihayetinde bölünmez küçük parçacıklardan -atomlar- oluştuğunu söyler.

MS 1661 – Sceptical Chymist, eserinde Robert Boyle, bir element tanımı verir.

MS 1808 – John Dalton’ın atom teorisi, her elementin kütleleri farklı atomlara sahip olduğunu ifade eder.

MS 1869 – Dimitri Mendeleyev elementleri ortak özelliklerine göre gruplar halinde düzenleyen bir periyodik tablo önerir.

dört unsur