Aspirin, baş ve kas ağrısı gibi acıları dindirmede kullanılan bir ilaçtır.
Aspirini Kim İcat Etti?
Günümüzde bildiğimiz şekliyle aspirin, Felix Hoffman tarafından 1897 yılında Almanya’da icat edildi.
Aspirinin Öyküsü
Söğüt kabuğunda bulunan ve salisilik asit olarak adlandırılan madde, ilk kez 1838 yılında ağrı kesici olarak kullanıldı. Maalesef bir yan etkisi vardı: Mide kanamasına neden oluyordu.
1858 yılında bir Fransız bilim insani salisilik asidin yeni bir türünü keşfetti: asetilsalisilik asit.
1897 yılında genç Alman kimyaci Felix Hoffman, Bayer şirketinde çalışıyordu. Hoffman, bir miktar asetilsalisilik asit üretti ve ciddi düzeyde eklem romatizması ağruları çeken babasına verdi. Bu yeni ilaç babasının ağrılarını dindirdiği gibi, mide kanamasına da neden olmadı. Bu keşif Bayer şirketi tarafından ticari bir marka haline getirildi ve adına da “aspirin” dendi.
Biliyor muydunuz?
1900’lü yıllarda dünya çapında bir trilyondan fazla aspirin tüketildiği tahmin ediliyor.
Aspirin Nasıl Çalışır?
Aspirin, vücudun acıyı hissetmesini engelleyerek çalışır. Acı kısmen sinirlerimizden kısmen de vücudumuzun ürettiği maddelerden kaynaklanır. Aspirin vücudumuzun bu maddeleri üretmesini engeller.
Aspirin kanınızı sulandırdığı için pıhtılaşma daha uzun süre alır. Kan pıhtıları kan damarlarını tıkayabilir ve kalp krizine neden olabilir. Daha önce kalp krizi geçirmiş birçok insan, kanlarını sulandırmak için günde bir aspirin alır. Bu, yeni bir kalp krizini önlemeye yardımcı olur.
Aspirinin Zamanla Geçirdiği Değişimler
Çok fazla aspirin almak midenize ve böbreklerinize zarar verebilir. Bilim insanları, yan etkileri daha az zararlı aspirin ve başka ilaçlar geliştirmeye çalışıyor.