Joseph Priestley; Leeds’te papazken, evine yakın bira fabrikasını ziyaret etti. Mayalama teknesinin üzerindeki hava tabakasının sabit hava olduğu zaten bilinmekteydi. Bir mumu tekneye yaklaştırınca, köpüğün 30 cm kadar üstünde mumun söndüğünü fark etti; orada alev, yüzen sabit hava tabakasına giriyordu. Duman sabit havanın üstünde birikip, iki hava arasındaki sınırı görünür kıldı. Sabit havanın, “sıradan” havadan daha yoğun olduğu için, teknenin kenarından akıp dibe battığını da fark etti. Priestley sabit havayı soğuk suda çözündürme, bir kaptan diğerine dökme deneyleri yapınca, daha sonra gazoz çılgınlığına yol açan ferahlatıcı köpüklü bir içecek yaptığını anladı.
– Prisetley’in keşfettiği gibi oksijen “sabit hava” dan (karbondioksit) ayrıdır.
– Oksijen yanmaz, bu nedenle ateş öğesi filojiston içeremez.
– Oksijen filojistonsuz havadır.
– Ama Lavoisier diğer gazların ve malzemelerin oksijende kolaylıkla yandıklarını gösterir.
– O halde yanma, oksijenle birleşme sürecidir.
– Filojiston yoktur.
Oksijeni Ayırmak
1 Ağustos 1774’te Priestley yeni gazını – şimdi oksijen (O2) olarak bildiğimiz – günışığı ve bir büyüteçle ısıtarak sızdırmaz bir cam kaptaki cıva oksitten yalıttı. Daha sonra bu yeni gazın fareyi sıradan havadan daha uzun süre canlı tuttuğunu, solunmasının hoş ve sıradan havadan daha dinçleştirici olduğunu, yakıt olarak yaktığı çeşitli maddelerin yanmasını desteklediğini keşfetti. Bitkilerin gündüzleri bu gazı ürettiğini de gösterdi, fotosentez dediğimiz sürecin ilk işareti. Ne var ki, o sırada yanmanın, bir yakıttan filojiston denilen gizemli bir malzemenin ayrılmasını gerektirdiği sanılıyordu. Bu yeni gaz yanmadığı ve bu nedenle filojiston içermemesi gerektiği için, ona “filojistonsuz hava” dedi.
Priestley o sırada başka gazlar da yalıttı; ama sonra bir Avrupa turuna çıktı ve ertesi yılın sonuna kadar sonuçlarını yayımlamadı. İsveçli kimyacı Carl Wilhelm Scheele, Priestley’den iki yıl önce oksijen hazırlamıştı, ama 1777’e kadar sonuçlarını yayımlamadı. Bu arada Paris’te Antoine Lavoisier, Scheele’nin çalışmasından haberdar oldu, Priestley’den bilgi aldı ve hemen kendi oksijenini yaptı. Yanma ve solunum üzerine yaptığı deneyler, yanmanın filojistonun serbest kalma süreci değil, oksijenle birleşme süreci olduğunu kanıtladı. Solunumda havadan emilen oksijen glikozla tepkimeye girer ve karbondioksit, su ve enerji çıkarır. Yeni gazın bazı maddelerle – kükürt, fosfor ve nitrojen gibi – tepkimeye girip asit ürettiğini keşfedince, yeni gaza oksijen, yani “asit yapıcı” adını verdi.
Priestley’in gaz deneyleri için kullandığı aygıt, keşifleriyle ilgili kitabında yer alır. Ön tarafta bir fare kavanozun altında oksijende tutuluyor; sağ tarafta bitki bir tüpte oksijen salıyor.
Joseph Priestley Kimdir?
Yorkshire’de bir çiftlikte doğan Joseph Priestley muhalif bir Hristiyan olarak büyüdü, ömrü boyunca yoğun bir biçimde dindar ve politik davrandı. Priestley 1770’lerin başında Leeds’te yaşarken gazlara ilgi duydu; ama en iyi çalışmalarını, Shelburne Kontu’nun kütüphanecisi olarak Wiltshire’a taşındıktan sonra yaptı. İşleri hafifti ve araştırma yapmaya bol vakti vardı. Daha sonra kontla arası açıldı – siyasal görüşleri çok radikal olmuş olabilir – ve 1780’de Birmingham’a taşındı. Orada, özgür düşüncelilerden, mühendislerden ve sanayicilerden oluşan gayri resmi ama nüfuzlu bir gruba, Lunar Society’e katıldı. Priestley’in Fransız Devrimini desteklemesi sevilmemesine neden oldu. 1791’de evi ve laboratuvarı yakıldı; Londra’ya ve ardından Amerika’ya taşınmak zorunda kaldı. Pennsylvania’ya yerleşti ve 1804’te orada öldü.
Önemli Eserleri:
1767 – The History and Present State of Electricity (Elektriğin Tarihi ve Bugünkü Durumu)
1774-77 – Experiments and Observations on Different Kinds of Air (Çeşitli Gazlar Üstüne Deneyler ve Gözlemler) 6 Cilt
Gazlar Hakkında Tarihsel Gelişmeler
1754 – Joseph Black ilk gazı, karbondioksiti yalıtır.
1766 – Henry Cavendish hidrojeni hazırlar.
1772 – Carl Scheele, Priestley’den iki yıl önce üçüncü bir gazı, oksijeni yalıtır, ama 1777’e kadar bulgularını yayımlamaz.
1774 – Paris’te Priestley, yeni gazlar meydana getiren ve vardığı sonuçları Mayıs 1775’te yayımlayan Antoine Lavoisier’e yöntemini gösterir.
1779 – Lavoisier gaza “oksijen” adını verir.
1783 – Cenevre’nin Schweppes Şirketi, Priestley’in icat ettiği gazozu yapmaya başlar 1877 İsviçreli kimyacı Raoul Pictet, roket yakıtında, sanayide ve tıpta kullanılacak sıvı oksijen üretir.