Hava Durumunu Öngörmek

Bir buçuk yüzyıl önce hava tahminine ilişkin fikirler folklordan farksız sayılırdı. Bu durumu değiştirip modern hava durumu tahminini bize kazandıran kişi, İngiliz deniz subayı ve bilim insanı Kaptan Robert FitzRoy’du. FitzRoy bugün daha çok, Charles Darwin’i doğal seçilim yoluyla evrim teorisine götüren yolculuğa çıkaran gemi Beagle’ın kaptanı olarak tanınır. Ama FitzRoy kendi çapında dikkate değer bir bilim insanıydı.

Doğal Seçilim Nedir? (Charles Darwin)

FitzRoy 1831’de Darwin’le birlikte İngiltere’den denize açılırken daha 26 yaşındaydı. Ama 10 yıldan fazla bir süredir denizdeydi ve Greenwich’te Kraliyet Donanma Kolejinde okumuş ve yüzbaşılık sınavını pek iyi dereceyle geçen ilk aday olmuştu. Daha önce Güney Amerika’ya yapılan bir araştırma gezisinde de Beagle’a komuta etmişti; o gezide hava durumuyla ilgili araştırmaların önemini kavradı. Patagonya açıklarında geminin barometresinde düşen basıncın uyarıcı işaretlerini önemsemeyince, şiddetli bir rüzgarda felakete uğramaktan son anda kurtulmuştu.

Beagle Kaptanı Robert FitzRoy

Bir barometre, iki ya da üç termometre, birkaç kısa bilgi ve yalnızca aletleri değil, gökyüzün ve atmosferi de dikkatli bir gözlemle meteorolojiden yararlanılabilir. –Robert FitzRoy

Denizde Hava Tahmininin Öncüleri

Hava tahminlerinde ilk atılımların çoğunun deniz subaylarından gelmesi tesadüf değildi. Havanın nasıl olacağını bilmek, yelkenli gemiler zamanında can alıcıydı. İyi bir rüzgarı kaçırmanın mali sonuçları büyük olabilirdi ve denizde bir fırtınaya yakalanmak felaket olabilirdi. Özellikle iki deniz subayı zaten önemli katkılarda bulunmuştu. Biri, İrlandalı denizci Francis Beaufort’tu; denizde ve daha sonra karada tikel koşullarla bağlantılı rüzgar hızını ya da “kuvvetini” gösteren standart bir ölçek yaratmıştı. Bu ölçek, fırtınaların şiddetinin ilk kez yöntemli bir biçimde kaydedilmesine ve karşılaştırılmasına olanak verdi. Ölçek, “hafif rüzgarı” gösteren 1’den “kasırgaya” işaret eden 12’ye kadardı. Beaufort ölçeğini ilk kez FitzRoy, Beagle yolculuğunda kullandı. Ondan sonra bütün donanma gemilerinin jurnallerinde standart haline geldi.

Denizde hava durumunuyla ilgili öncülerden biri de Amerikalı Matthew Fontaine Maury’ydi. Kuzey Atlantik’in rüzgar ve akıntı haritalarını çıkardı; bu haritalar, seyir zamanı ve kesinliğinde dramatik iyileşmelerle sonuçlandı. Uluslararası bir deniz ve kara, hava hizmeti yaratılmasını da savundu ve 1853’te Brüksel’de, bütün dünyada denizdeki koşullarla ilgili gözlemleri koordine etmeye başlayan bir konferansı yönetti.

Matthew Fontaine Maury

FitzRoy hava raporu sistemini başlatmadan önce, kasırgalardaki siklonik örüntüleri rüzgarların oluşturduğunu ve fırtınanın yolunu öngörmek için rüzgar yönünün kullanılabileceğini denizciler zaten gözlemlemişti.

Meteoroloji Dairesi

1854’te FitzRoy’a, Beaufort’un teşvikiyle, Meteoroloji Dairesine Britanya katkısını sunma görevi verildi. Ama kendine özgü gayreti ve içgörüsüyle FitzRoy, daha ileri gitti. Dünyanın her tarafında yapılan eşzamanlı hava gözlemleri sisteminin o zamana kadar keşfedilmemiş örüntüleri açığa çıkarmanın yanı sıra, hava tahminlerinde bulunmak için de kullanılabileceğini görmeye başladı.

Gözlemciler, örneğin tropikal kasırgalarda rüzgarların alçak hava basınçlı ya da “alçak” bir merkez alan etrafında dairesel ya da “siklonik” bir örüntüyle estiklerini zaten biliyorlardı. Orta enlemlerde esen pek çok büyük fırtınanın bu siklonik alçak basınç şeklinde olduğu çok geçmeden anlaşıldı. Bu nedenle rüzgarın yönü, fırtınanın yaklaşmakta mı yoksa çekilmekte mi olduğuna ilişkin bir ipucu verir.

– Hava durumu tekrarlayan örüntüler şeklinde gelir.
– Hava basıncı, rüzgar yönü ve bulut tipi gibi işaretler her örüntünün gelişimini gösterir.
– Örüntüler tekrarlı olduğu için, gelecekteki ilerlemeleri öngörülebilir.
Birçok yerden yapılan gözlemler, geniş bir alanda hava durumu örüntülerinin “anlık bir görüntüsünü” verir.
Meteorologlar anlık görüntüden yola çıkarak, hava durumunu öngörebilir.

1850’lerde hava olaylarına ilişkin daha iyi kayıtlar ve uzun mesafe iletişim için yeni elektrikli telgrafın kullanılması, karada oluşan siklonik fırtınaların doğuya doğru hareket ettikleri neredeyse anında anlaşılmaktaydı. Kasırgalar (tropikal Kuzey Atlantik fırtınaları) ise denizde oluşur ve batıya doğru göç eder. Bu nedenle Kuzey Amerika’da bir fırtına iç kesimlerde bir yeri vurunca, daha doğudaki yerlere bir telgraf gönderilip bir fırtınanın yaklaşmakta olduğu uyarısında bulunulabilirdi. Güzlemciler, barometrede hava basıncında bir düşüşün yaklaşan bir fırtına uyarısı verdiğini biliyorlardı. Telgraf bu okumaları uzak mesafelere hızlı bir biçimde iletmeyi ve dolayısıyla çok önceden uyarılarda bulunmayı olanaklı kıldı.

Sinoptik Hava Durumu

FitzRoy hava tahmininin anahtarının geniş bir alanda belirlenmiş zamanlarda yapılan hava basıncı, sıcaklık, rüzgar hızı ve yönüne ilişkin sistematik gözlemler olduğunu anladı. Bu gözlemler Londra’daki koordinasyon bürosuna anında telgrafla gönderildiğinde, geniş bir alanda hava durumunun bir resmini ya da “sinopsisini” çıkarabilirdi.

Bu özet hava durumunun öylesine eksiksiz bir resmini veriyordu ki, geniş bir ölçekte mevcut hava örüntülerini vermenin yanı sıra, hava örüntülerinin izlenmesini de olanaklı kılıyordu. FitzRoy, hava örüntülerinin tekrarlandığını fark etti. Buradan yola çıkarak, gelecekte hava örüntülerinin kısa bir zaman aralığında nasıl gelişebileceğini, geçmişte nasıl geliştiklerinden çıkarabilirdi. Bu, kapsanan bölge içinde her noktadaki hava durumuna ilişkin ayrıntılı bir tahminin temelini verir. Bu, modern hava tahmininin temelini oluşturan dikkate değer bir içgörüydü.

FitzRoy günlük “sinoptik” haritalarını tebeşirle renklendirirdi. 1863’te çizilen bu harita, batıdan kuzey Avrupa’ya fırtına getiren bir alçak basınç cephesini gösterir. Haritanın sağ alt tarafı bir siklon oluşumunu belirtir.

Gözlem rakamları tek başına yeterliydi; ama FitzRoy bunları kullanıp ilk modern meteorolojik haritayı, siklonik fırtınaların girdaplı şeklini bugün uydu resimlerinin gösterdiği kadar berrak gösteren “sinoptik” haritayı da yarattı. FitzRoy’un düşünceleri, “hava tahmini” sözcüğünü tanıtan ve modern hava tahmini ilkelerini ilk kez ortaya koyan kitabı The Weather Book’da (1863) özetlendi.

Britanya Adaları’nı hava durumu alanlarına ayırmak, mevcut hava durumlarını harmanlamak ve her alandaki geçmiş hava durumu verilerini kullanıp hava tahminlerinde bulunmak çok önemli bir adımdı. FitzRoy özellikle denizde ve Britanya Adalarının limanlarında bir gözlemci ağı oluşturdu. Sürekli hava gözlemi düşüncesinin kabul gördüğü Fransa ve İspanya’dan da veri aldı. Birkaç yıl içinde gözlemci ağı o kadar verimli çalışıyordu ki, bütün Batı Avrupa’da hava durumu örüntülerinin günlük görüntüsünü alabiliyordu. Hava durumu örüntüleri o kadar berraktı ki, en azından bir sonraki gün nasıl değişebileceğini tahmin edebiliyor ve böylece ilk ulusal tahminleri çıkarabiliyordu.

Günlük Hava Tahminleri

Her sabah bütün Batı Avrupa’da bir sürü hava istasyonundan FitzRoy’un bürosuna hava raporları gelir ve bir saat içinde sinoptik harita çıkarılırdı. Tahminler, herkesin okuması için yayımlanmak üzere The Times gazetesine anında gönderilirdi. Gazetede ilk hava tahmini 1 Ağustos 1861’de yayımlandı.

FitzRoy bir fırtına yoldaysa ve yönü konusunda uyarmak için limanlarda görünür yerlere bir işaret kuleleri sistemi kurdu. Bu sistem o kadar iyi işledi ki, sayısız can ölmekten kurtuldu.

Ne var ki, kaptanlar fırtına uyarısı nedeniyle yola çıkmayı geciktirince, bazı gemi sahipleri sisteme öfkelendi. Tahminleri zamanında yayma sorunları da vardı. Gazeteleri dağıtmak 24 saati alıyordu; bu yüzden FitzRoy yalnızca bir gün sonrasının değil, iki gün sonrasının tahminlerini yapmalıydı, aksi takdirde; halk tahminleri okuduğu sırada olan olmuş olurdu. Daha uzun süreli tahminlerin çok daha az güvenilir olduğunun farkındaydı ve özellikle The Times yanlışlıkların sorumluluğunu üstlenmediğinde, sık sık alay konusu oldu.

FitzRoy’un Mirası

Çıkar gruplarının eleştirisiyle karşılaşan ve alay konusu olan tahminler askıya alındı ve FitzRoy 1865’te intihar etti. Servetini Meteoroloji Dairesindeki araştırmalara harcadığı anlaşılınca, hükümet ailesinin zararını karşıladı. Ama birkaç yıl içinde denizcilerden gelen baskılar, fırtına uyarı sisteminin tekrar yaygın kullanıma sokulmasını sağladı. Bugün ayrıntılı hava tahminlerini ve fırtına uyanlarını almak, her denizci gününün ayrılmaz bir parçasıdır.

İletişim teknolojisi iyileştikçe ve gözlem verilerine daha fazla ayrıntı ekledikçe, FitzRoy’un sisteminin değeri, 20. yüzyılda layıkını buldu.

Modern Hava Tahmini

Bugün sayısız uyduya, uçağa ve gemiye ek olarak 11.000’den fazla meteoroloji istasyonu dünyayı süslemektedir. Hepsi, küresel bir meteorolojik veri bankasını sürekli bilgiyle beslemektedir. Güçlü süper bilgisayarlar, en azından kısa süreler için oldukça doğru tahminler üretir ve uçak yolculuğundan, spor etkinliklerine kadar bir dizi faaliyet bu tahminlere güvenir.

Hava Tahmini Konusunda Tarihsel Gelişmeler

1643 – Evangelista Torricelli hava basıncını ölçen barometreyi icat eder.

1805 – Francis Beaufort, Beaugfort rüzgar kuvveti ölçeğini geliştirir.

1847 – Joseph Henry, Amerika Birleşik Devletleri’nin doğusunu batından gelen fırtınalar konusunda uyarmak için bir telgraf hattı önerir.

1870 – ABD Ordu Muhabere Teşkilatı, bütün ABD için hava durumu haritaları çıkarmaya başlar.

1917 – Norveç’te Bergen Meteoroloji Okulu hava cepheleri fikrini geliştirir.

2001 – Birleşik Yüzey Analiz Sistemleri güçlü bilgisayarlar kullanıp, oldukça ayrıntılı yerel hava raporları verir.

Robert FitzRoy Kimdir?

1805’te İngiltere’de, Suffolk’ta aristokrat bir ailede doğan Robert FitzRoy, 12 yaşında donanmaya girdi. Göz dolduran bir kaptan olarak yıllarca denizde çalıştı. Charles Darwin’le yapılan dünya turu da dahil, Güney Amerika’ya yapılan iki büyük araştırma seferinde Beagle’ın kaptanlığını yaptı. Ama FitzRoy, Darwin’in evrim teorisine karşı çıkan dindar bir Hristiyandı. Donanmada muvazzaf hizmetten ayrıldıktan sonra FitzRoy Yeni Zelanda valisi oldu; orada Maori’lere eşit davranması, yerleşimcilerin öfkesini çekti.

Robert FitzRoy

1848’de İngiltere’ye dönüp donanmanın ilk pervaneli gemisine komuta etti ve 1854’te Britanya Meteoroloji Dairesi kurulunca başkanlığına atandı. Bilimsel hava tahmininin temeli haline gelen yöntemleri orada geliştirdi.

Önemli Eserleri

1839 – Narrative of the Voyages of the Beagle
1860 – The Barometer Manual
1863 – The Weather Book